top of page

Kent Düsleri 8 Ulusal Mimari Proje Fikir Yarısması

​

SaraçoÄŸlu mahallesi okuluyla, yeÅŸiliyle, kütüphanesi ve okuluyla üst düzey bürokratların yaÅŸadığı kente ve kendine hizmet veren bir mahalledir. Peki kent düÅŸleri  yarışması çerçevesinde bakıldığında ise ‘’DüÅŸ nedir?’’, ‘’Mimarlık bakış açısıyla kentte nasıl bir düÅŸ kurulabilir?’’, ‘’DüÅŸlerimizle gerçekler birbirine ne kadar yakınlaÅŸabilir?’’, ’’SaraçoÄŸlu mahallesi düÅŸ kurulabilecek bir yer midir?’’ ve ‘’SaraçoÄŸlu mahallesinde kurulacak bir düÅŸün kente nasıl bir katkısı olacaktır?’’. Bu soruların derinleÅŸtirilmesi ve cevaplanması yarışma projesinde temel amaç olarak edinilmiÅŸ ve SaraçoÄŸlu mahallesinin var olan kimliÄŸinin korunarak üzerine yeni bir kimlik örülmesi amaçlanmıştır.

            Bütün bu düÅŸüncelerin başında yer alan ‘’DüÅŸ nedir?’’ sorusunun cevabı farklı bakış açıları tarafından bulunmaya çalışılmıştır. Kimine göre ‘’Uyurken zihinde beliren olayların, düÅŸüncelerin bütünü, rüya’’ olarak tanımlanırken, kimine göre ‘’Gerçek olmayan ÅŸey, imge’’ olarak tanımlanmıştır. DadaloÄŸlu ise hayal ve düÅŸü zamansal olarak ayırıp ‘’Gündüz hayalimde, gece düÅŸümde’’ gibi bir sözle farklı bir bakış açısı getirmiÅŸtir. Kimilerine  göre de düÅŸ ise ‘’GerçekleÅŸmesi istenen ÅŸey, umut’’ olarak anlam bulmuÅŸtur. Peki ‘’SaraçoÄŸlu mahallesi düÅŸ kurulabilecek bir yer midir?’’ sorusuna dönüldüÄŸünde bunun cevabını fazlasıyla bulabilmekteyiz. Cumhuriyet döneminde yapılması, bırakın yapıları aÄŸaçların bile tescillendiÄŸi bir mahallenin kendi içinde ve kentte bir ‘’yer ‘’ olduÄŸunu inkar etmek anlamsızdır. Kent içindeki geniÅŸ ölçekteki konumuyla etrafının sonra örülmesi, onun kısmen tutarsız konumlanmış algısıyla bir ‘’yer ‘’ olmasını kuvvetlendirmektedir. Yapı kütlelerinden kaynaklanan keskin sınırlaÅŸmalar ‘’düÅŸ’’ kurma çabasını kısmen engellemektedir. Mimari çerçevede kullanılacak elemanlarla  iç mekan – dış mekan sınırlarını eriterek kendi kamusal, yarı kamusal ve özel alanlarını yaratmaktadır.

            ‘’Gerçeklik ile yanılsama, gerçek ile sanal arasındaki oyunu teÅŸvik eder. Böylece içerisi ile dışarısı arasındaki sınır statüsünün altını oyar. Ä°çerisi ile dışarısı, özel ile kamusal, nesne ile özne arasındaki klasik ayrım karmaşıklaşır.’’

                                                                                                                      Adolf LOOS

Mimarlık çerçevesinden baktığımızda ‘’ yer’’ den kopmamakla birlikte ‘’nasıl bir düÅŸ kurulabileceÄŸi’’ sorusuna projede iki maddesel kategoriye ayrılmasıyla oluÅŸturulmuÅŸtur. Bunlarda biri ‘’somut olan ‘’ madde diÄŸeri ise ‘’yanılgıyı yaratan’’ maddedir. Yanılgıyı yaratan maddeler su, cam, ayna ve ışıktan oluÅŸurken, somut maddeler ise paslanmış çelik ve brüt beton gibi doÄŸaya uyumlu brütalist yapı elemanları düÅŸünülmüÅŸtür. Bunların birbiriyle entegrasyonu ile algısal yanılmalar ve yanılsamalar oluÅŸturulmuÅŸtur. Bu yapı elemanları yalnız sınırları eritmekle kalmaz SaraçoÄŸlu mahallesinin siluetine de genel bir bütünlük ve akıcılık saÄŸlar. Bu elemanlar kimi zaman bir sergi elemanı olarak çalışırken kimi zaman kapınızdan çıktığınızda aslında dışarıya deÄŸil, özel ile kamusal nesne arasındaki yeni bir oluÅŸuma sizi sürükler. Kimi zamanda kapınızı açtığınızda karşınızda aynada kendi yansımanızı görürsünüz. Kimi zamanda kendinizi balıklarla dolu bir su kütlesinin etrafında flanuerken bulursunuz.

Bütün bunların sonucunda proje  SaraçoÄŸlu mahallesinin ‘’yer’’ olma özelliÄŸini koruyarak üstüne düÅŸlerin örülmesiyle yeni bir ‘’yer’’ kavramı oluÅŸturmuÅŸtur. Bu yer , zamansal akışına göre sınırları yıkan, sergi elemanları olan, kullanıcıları flanuer olma imkanı sunan bir kamusal mekan ve ya kamusal alan olmaktan öte yapılar ve çevresiyle bir kamusal mimarlık ürünü haline getirilmiÅŸtir.   

bottom of page